El proyecto de Granada en Transición, nace en Granada en 2012 debido a la necesidad de emprender un camino de transición hacia un entorno físico y social más sostenible, equitativo y humano.
En Granada en Transición trabajan para promover el desarrollo de iniciativas que aborden retos actuales como el cambio climático, la crisis económica y social; las relaciones de producción y reproducción de nuestra sociedad con sus consecuentes desigualdades; y la dependencia de los combustibles fósiles y sus derivados.
Eğitimin farklı kültürlerde farklı anlamları olsa da işleyiş biçimleri çok benzer. Eğitim her zaman farklı ekonomik sınıflar, etnik kökenler ve dini inançlar arasında adil bir şekilde ulaşılması kolay olmayan bir konu oldu. Bu farklılıkların yanında eğitim sistemi genel olarak her bireyi bir kalıba sokmaya çalışıyor, her alanda aynı yetenek ve ilgiye sahip olmasını bekliyor. Sadece konular değil, öğretme biçimi de çok farklı karakterler için farklı bir yöntemlere sahip olmak yerine – tüm “farkı” olanları aynı kalıba sokuyor.
Türkiye’de geleneksel eğitime eşit erişim için mücadeleler sürerken, bazıları ortak öğrenme yaklaşımına alternatifler üzerinde çalışıyor. Şehir Dedektifi, “eğitim yolları” yerine “öğrenme yollarına” odaklanarak bilgi edinme açısından daha geniş bir araç yelpazesi sunuyor.
Şehir Dedektifi, şehri bir eğitim platformu olarak ele alıyor ve çocukları tüm duyularını kullanarak gerçek hayatı algılamaları, yaşayarak öğrenmeleri, gözlemlemeleri ve önceliklerine göre hatırlamaları için sınıf ortamının dışına çıkarıyor. Şehir Dedektifi’ni özel yapan şey, çocuklara ne öğrenmek istediklerine karar verme özgürlüğü vermesi oluyor.
Haritalar deneyimlerin kaydedebileceği bir araç olarak kullanılıyor; bu örnekte artık jeopolitik ve ekonomik özellikler dikkate alınmıyor ve en önemlisi, yetişkinler tarafından yaratılmıyor. Haritalar, gönüllülerin çocuklar ile birlikte düzenlediği birkaç yürüyüş ile tasarlandı. Yürüyüşlerin ardından, hangi duyuların hangi mekanlarda tetiklendiğini, çocukların bunları nasıl ifade ettiklerini veya görselleştirdiklerini, deneyimlerini nasıl aktardıklarını anlamak için çeşitli atölyeler düzenliyorlar. Bu çalıştay ve toplantılardan sonra odak noktaları belirlenmekte ve haritalar oluşturulmaktadır. Bu katılımcı haritalama yolu ile deneyim, diğer bölgelerden öğrenmek ve şehirlerini deneyimlemek isteyen diğer çocuklar için yeniden üretilebilecek bir araç haline geliyor.
Bu farklı yaklaşımlar, aslında farklı ilgi ve yeteneklere sahip çok farklı karakterler olan, ancak aynı odada toplanan çocukların çoğu için aynı şeyleri aynı şekilde “öğrenmek” için hayati önem taşımaktadır. City Detective, farklılıklara yer olmayan geleneksel eğitim sisteminde bu boşluğu doldurmak istiyor. Önceliği “farklı”ya yer açmak olduğu için Şehir Dedektifi araçları, yeni öğrenme biçimlerine yeni bir alternatif sunuyor.
Education has different aspects in different cultures, but it is materialized in a very similar way. Education has always been a topic between different economic classes, ethnicities and religious beliefs, that is never easy to reach in a just way.
While struggles continue on equal access to traditional education, there are some people working on alternatives to the common approach of learning. City Detective from Beyoğlu, Istanbul is one example where we see a broader range of tools to get information, focusing on “ways of learning” instead of “ways of educating”.